Taşları Bağlamışlar, İtler Serbest ! ! !
-
Ben daha ne desem ki . Kime ne anlatsam ki? İşte bir kıssadan hisse ve işte Arif Nazım'dan Şiiri ve Şarkısı. Siz boşlukları doldurun artık ! !
Soğuk bir kış gecesi, üstü başı çırılçıplak soyulup yabancı bir köye bırakılan adamın hikâyesidir bu. Zamanın birinde şair hükümdarı eleştiren şiirler yazar. Hükümdar da şairi çağırıp iyice bir azarlar, üzerindeki elbiseleri çıkarttırıp sokağa bırakır. Şair açtır, hava soğuktur, hükümdar da merhametsizdir. Soğuktan da ölemez ya! Mecbur yakınlardaki köye (öyle çıplak da olsa) sığınmayı dener. Köye girdiğinde vakit geçtir, ileriden aç köpekler üzerine doğru hücum etmektedir. Çareyi kaçmakta görmeyen şair yerden bir taş alıp fırlatmayı dener. Fakat o da ne? Taşlar bağlıdır. Bir tane bile taş alıp atamaz köpeklere… Ve tarihi cümle dökülür ağzından:
-Bu köyde taşları bağlamış, itleri de salmışlar!
Hikâye bu ya, sözü duyan ve beğenen hükümdar tekrar şairi sarayına alır ve makûs talih böylece nihayet bulur. Şeyh Sadi Şirazî Bostan ve Gülistan adlı eserinde bu hikâyeye yer verir.
HESAP
Borcumuz var vatana elbet ödenecek
Az sabret ana oğlun inşallah dönecek
O kadar kolay değil vatanı bölmek
Ve o kadar zor değil uğruna ölmek
Taşları bağlamışlar köpekler serbest
Eşkiya düze inmiş yiğitler derdest
İmama bozulup da bozmayız abdest
Gün gelir de bu hesap görülür elbet
Cephede yenilen düşman bir zaman siner
İlk fırsatta oyunu sinsice dener
Keser döner sap döner bu hesap döner
Bu millet makus talihi bu kez de yener
Taşları bağlamışlar köpekler serbest
Eşkiya düze inmiş yiğitler derdest
İmama bozulup da bozmayız abdest
Gün gelir de bu hesap görülür elbet
__________________________________________________________
Ali BAYKALA
Okunma: ( 27228 )