Ruhun Şad Olsun!!!



  • Bu toprakların yetiştirdiği ender "Türk"lerden birisiydi O! Anlatıldı, yazıldı, söylendi. Bugün de bir sürü laf konuşulacak, yazılacak..

    Ben Bir dostumun müsaadesi ile yazısını alıntılamak istiyorum. Denecek pek bir laf bırakmamış Ahmet AYKOL dostum. Kalemine yüreğine sağlık..

    "VEFALI TÜRK!

    Alpaslan Türkeş 25 Kasım 1917’de Lefkoşa’da doğmuştur. Babası Ahmet Hamdi Bey, annesi Fatımatül Zehra Hanım’dır. Aslen Kayserilidir. Dedesi Arif Ağa, Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinin Yukarı Köşgerli Köyünden Kıbrıs’a göç etmiştir. Alpaslan Türkeş, İlkokul ve ortaokulu Lefkoşa’da bitirmiştir. Askerlik mesleğine büyük sevgisi olan Alpaslan Türkeş 1933 yılında Kuleli Askeri Lisesi sınavlarına girmiş ve başarılı olmuştur. 1936 yılında bu liseden mezun olarak Harp Okulu’na geçmiştir. 1938’de Harp Okulu’ndan da başarı ile mezun olarak şerefli Türk Ordusuna teğmen rütbesi ile katılmıştır.


    1940 yılında Isparta’da Muzaffer Hanım’la tanışır ve kısa bir süre sonra evlenirler. Bu evlilikten Ayzit, Umay, Selcen, Sevenbige (Çağrı) ve Yıldırım Tuğrul adlı çocukları dünyaya gelir. Muzaffer Hanım 1974 yılında vefat eder. Alpaslan Türkeş 1976 yılında Sevâl Hanım’la ikinci evliliğini yapar. Bu evlilikten Ayyüce ve Ahmet Kutalmış adlı iki çocuğu olur.


    3 Mayıs1944... Ankara’da bir yürüyüş vardır. Türk Milletinin ve Devletinin bekası fikrine sahip aydınlar ve onların izindeki gençler, basın ve üniversite kadrolarına sızan ve kendilerini cumhuriyetin gerçek sahibi olarak gösteren kişi ve gruplara karşı ideolojik tavırlarını koyarlar. Yürüyüşten sonra bir grup milliyetçi aydın tutuklanır. Böylece siyasi tarihimizde Türkçülük-Turancılık Davası diye bilinen dava başlar. Genç üsteğmen Alpaslan Türkeş de bu aydınlar arasındadır. 20 Ekim 1944’te kendisini “vatan hainliği” suçlamasıyla sorgulayan Savcıya; “Diğer sanıklar gibi bana da vatan hainliği suçu isnat edilmiştir. Bunu şiddetle reddederim. Ben yeryüzünde her şeyden çok milletimi ve vatanımı severim” cevabını verir…


    27 Mayıs 1960 Askeri Darbesinin önde gelen simalarından olan Alpaslan Türkeş, bu hareketi partiler üstü ve milli birliği sağlayacak bir reform hareketi olarak düşünmüştür. Müdahaleden sonra Milli Birlik Komitesi üyesi olarak, Başbakanlık Müsteşarlığı yapmıştır. 13 Kasım 1960 tarihinde 13 arkadaşı ile Mili Birlik Komitesi’nden çıkarılmış ve Mürtet Hava Üssünde hapsedilmiştir. 19 Kasım 1960’ta Türkiye'den, hükümet müşaviri görevi ile Hindistan’ın Yeni Delhi şehrine mecburi ikametgaha gönderilmiştir.


    31 Mart 1964’te Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP)’ne üye olmuş, Ağustos 1965’de CKMP’nin kongresinde parti üyeleri tarafından genel başkanlığa seçilmiştir. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisinin Adana’daki kongresinde Alpaslan Türkeş ve arkadaşlarının teklifi ile partinin ismi Milliyetçi Hareket Partisi olarak değiştirilmiştir. 1965 yılından 12 Eylül 1980’e kadar dört dönem, Ankara ve Adana’dan milletvekilliği yapar. 1975’den sonra kurulan Bir ve İkinci Milliyetçi Cephe hükümetlerinde başbakan yardımcılığı ve devlet bakanlığı görevlerinde bulunur. 12 Eylül 1980 hareketinden sonra sıkıyönetim tarafından tevkif edilir ve  9 Nisan 1985’e kadar tutukluluk hali devam eder. 6 Eylül 1987’de siyasi yasakların referandum ile kalkmasından sonra 4 Ekim 1987 tarihinde yapılan olağanüstü ikinci Kongre ile Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Başkanlığına seçilir. 24 Ocak 1993 tarihinde yapılan kongrede, Milliyetçi Çalışma Partisi  yerini Milliyetçi Hareket Partisi’ne bırakmış, Genel Başkanlığa da Alpaslan Türkeş seçilmiştir…


    Alpaslan Türkeş 4 Nisan 1997 tarihinde Ankara’da 80 yaşında hakka yürür. Türk Milleti son başbuğunu son yolculuğuna tek yürek, tek sesle yollamış, başkent semalarını “Başbuğ Ölmez, Vatan Bölünmez” nidaları ile titretmiştir."

    Ahmet AYKOL

    TÜRKAV Denizli Şube Başkan


4.04.2013
Ali BAYKALA
Okunma:  (  4061  )