Taraftar olmak..



  • Son zamanlarda insanlar görüyorum, körü körüne taraftarlar. Takıma, siyasi partiye, kuruluşlara bile, hatta ülke tutanlar bile var. İşin daha da ilginci tarafgirliklerini öyle zekice gerekçelere dayandırıyorlar ki şaşıp kalıyorsunuz. Eskiden fotoğraf camiasında da böyle bir tarafgirlik vardı. Nikoncular ve Canoncular birbirini kıyasıya eleştirir, kendi taraf oldukları markaların özelliklerini sayıp dökerlerdi.Şimdi yok mu? Tabii ki şimdi de var. İphoneciler ile Android severler birbirine küçümser gözle bakmaya devam ediyor mesela. 

         Oysa mesele sizin neyi neden nasıl gördüğünüz ile ilgili birazda. Konforunuz, güvenliğiniz, yatırımınız ile ilgili olabilir tarafgirliğiniz. Ama bu kadar da olmaz dedirtecek öyle olaylar görüyor ve yaşıyorum ki, tarafı olduğum/olmadığım her türlü ortamda doğrunun yanında durmaktan yoruluyorum bazen. kendi hallerine brakıyorum tartışmak isteyenleri. -Hı hıı, öyledir öyledir-- gibi bir kaç kelime dökülüyor dudaklarımdan. İknanın mümkün olmadığı, başkasının, başka nedenlerin çoktan ikna ettiği insanlara yanlışını, hatasını belki püf noktasını göstermek o kadar zor ki!! İşte böyle zamanlardan birinde eski bir hikaye geldi gözümün önüne. İnanmışlığın adaletten, doğrudan, haktan daha fazla el üstünde tutulduğunu ve bu kitlenin nasıl bir tehlike oluşturabileceğini çok güzel anlatan bir hikaye;

         "Bir gün Hz. Ali'nin taraftarlarının yoğun olduğu Küfe'den, bir Arap, devesiyle Şam'a gelmiş. Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış:
    - Ver o dişi deveyi bana! demiş. Tartışma büyümüş, Küfe'den gelen adam, "Bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir" diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar. Konu Muaviye'ye yansımış.
    Halk meydanda toplanmış... Muaviye, Küfe'den gelenle Şam'da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra, kararını açıklamış:
    - Bu dişi deve Şamlınındır!
    Sonra toplananlara dönmüş ve sormuş:
    - Ey cemaat, bu dişi deve kimindir?
    Cemaat hep birlikte bağırmış:
    - Şamlınındır!
    Küfeli şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, Muaviye onu yanına çağırmış:
    - Ey Küfeli, dinle! Sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. Ama sen Küfe'ye dönünce gördüklerini Ali'ye anlat ve de ki: "Ey Ali, Muaviye'nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! Ayağını denk al!" der."

        Hikaye bu. Siz ister inanın, ister taraftar olun, ister muhalefet.. Sonuçta doğru tektir. Sizin doğrunuz size, benim doğrum bana diye bir olay yok. Ama bazılarının doğrularına doğru diyecek milyonlar var. Yanlış olsa da...


26.11.2024
Ali Baykala
Okunma:  (  275  )