Renkleri rahat bırakın!

Fotoğraf ile ilgilenenler bilirler, renklerin gri skalasında birer yeri vardır.. Siyah/Beyaz fotoğraf çekimlerinde bu renk skalasını bilmezseniz fotoğrafınız ya çok fazla ışık alır, ya da daha karanlık kasvetli bir hal alır. 

Ben de kursiyerlerime bu renklerin gri karşılıklarını anlatmak için iki adet renkli şemsiye aldım. Kurslarımda konu Siyah/Beyaz çekimlere geldiğinde bu şemsiyeleri çıkarıyorum önce renkli, sonra da monochrome (Siyah/Beyaz) çekim yapmalarını istiyorum. Böylece renklerin gri tonda karşılıklarını yaparak öğrenmiş oluyorlar.

Buraya kadar herşey yolunda, tamamdır. Ancak son zamanlarda şemsiyeler ortaya çıktığında bir gülümseme, bıyık altı bir sırıtmalar filan, olmaya başladı. Sebebini önce bilmezden geldim. Baktım şemsiyelerden cüzzamlı gibi kaçar, hatta dokunmaya bile korkar olmaya başladılar. Sebep; LGBT renkleri...

Yok böyle bir şey... Olamaz, olmamalı.. Evet haberlerini okudum, biliyorum. Hatta Arabistan ve Katar gibi ülkelerde gökkuşağı renklerini çağrıştıran oyuncakların girişine izin verilmedi, olanlar toplatıldı, imha edildi. Ne oldu? Renkleri silebildiler mi? Gökkuşağına engel olabildiler mi? Çiçek açmadı mı? Çimen bitmedi mi? Portakal turuncu, limon sarı, kiraz kırmızı, biber yeşermedi mi? Söyleyin, renkleri kim engelleyebilir ki?

Cahillik diyorum ben, sadece cahillik. O kaçtığınız gökkuşağı bayraklarındaki al rengi hanginizin gücü yetecek bayrağımdan çıkarmaya mesela? 

Ya da çocuklar boya kalemlerini almayacak mı eline? Kırmızı, mavi, yeşil, sarı, turuncu, pembe, kahverengi, vs.vs.... Boyaları kim yasaklayacak?

Renklerin sahibi olmaz, olamaz. Kırmızı Türk, Mavi Amerikan, Sarı Alman, Yeşil Fransız mı diyeceğiz? Yok böyle bir şey. Tüm renkler benim ve çocukların. Siz kendinizi siyah/beyaz bir evrene hapsedebilir ve öyle görebilirsiniz. Ama çocuklar ve ben hayata hep rengarenk bakacağız. 

Belki de renkler en çok doğanın, mesela kırmızı domatesin, sarı limonun, yeşil çimenin...

Kimse renklerime sahip çıkamaz. Barış Manço da şarkı sözlerinde buna dikkat çekmişti aslında. Ama bir kulağımızdan girmiş diğerinden çıkmış. Hatırlatayım;

"Dün gece düşündüm de renkler olmasaydı

Yaşanmazdı bu dünyada

Korktuğum odur ki kapkara bir dünyayı

İsteyenler var aramızda"

Kapkara bir dünyayı isteyenler çoğaldı aramızda. Ama ben istemiyorum. Renkler kimsenin, hiç bir örgütün, kuruluşun, ülkenin, sermayenin, sınıfın, teşkilatın malı değildir ve olamaz. 

Kulak verin Barış Manço'ya;

"Hey (hey) günaydın çocuklar (günaydın)

Hep güler yüzle karşılarsınız beni

Hey hey (hey hey) günaydın çocuklar (günaydın)

Sabah akşam bıkmadan dinlersiniz beni

Dün gece düşündüm de renkler olmasaydı

Yaşanmazdı bu dünyada

Korktuğum odur ki kapkara bir dünyayı

İsteyenler var aramızda

Oyun ister bazen büyükler, tabancalar, kılıçlar, tüfekler

Zevk meselesi bu, karışılmaz

Tartışılmaz zevkler ve renkler, sizin olsun bütün bu zevkler

Bırakın renkleri çocuklara

Hey (hey) günaydın çocuklar (günaydın)

Siz hiç kırmızı bir ağaç gördünüz mü?

Hey hey (hey hey) günaydın çocuklar (günaydın)

Gökyüzü neden mavi düşündünüz mü?

Başak sarı, çim yeşil, her şeyin bir rengi var

Değişmez doğanın dengesi

Mor, turuncu, sarı, eflatun, pembe, haki, çamur bile kahverengi

Oyun ister bazen büyükler, tabancalar, kılıçlar, tüfekler

Zevk meselesi bu, karışılmaz

Tartışılmaz zevkler ve renkler, sizin olsun bütün bu zevkler

Bırakın renkleri çocuklara

Uzakta bir ülkede insanlar anlaşmış

Tam silahları bırakırken

İçlerinden ikisi hemen karşı çıkmış, sonuçta onlar kazanmış

İkisinin de önünde birer düğme varmış

Biri yeşil diğeri kırmızı

Bir, iki, üç demişler, basıvermişler

Ve sonunda dünya kapkaranlık olmuş

Tam istedikleri gibi

Oyun ister bazen büyükler, tabancalar, kılıçlar, tüfekler

Zevk meselesi bu, karışılmaz

Tartışılmaz zevkler ve renkler, sizin olsun bütün bu zevkler

Bırakın renkleri çocuklara

Oyun ister bütün çocuklar"

Hani Özdemir ASAF diyordu ya;

"Bütün renkler hızla kirleniyordu,

Birinciliği beyaza verdiler!"

Kirletmeyin efendin. PKK gibi, LGBT gibi, DAEŞ gibi, EL-NUSRA gibi örgütlerle, yapılarla, kurumlarla eşleştirmeyin. Tam aksine onlar kirlettikçe siz temizleyin. Çocuklarınıza bir takım daha boya kalemi alın, renklere sahip çıkın. Renkleri çocuklara bırakın. Kendiniz de sahip çıkın. 

Her rengin tasavvufta da, psikolojide de bir anlamı, yüklendiği bir misyonu var. Bilgi çağındayız. Açın CAHAT-GPT'yi sorun. Ben sordum;

"Kırmızı: Aşk, tutku ve enerji ile ilişkilendirilir. Ayrıca tehlike, öfke ve savaşın sembolü olarak da kullanılabilir.

Mavi: Huzur, sükunet ve güven duygusu yaratır. Ayrıca güvenilirlik, sadakat ve profesyonellik ile de ilişkilendirilir.

Yeşil: Doğa, tazelik, büyüme ve yenilenme hissi yaratır. Ayrıca çevre dostu ve sakinlik sembolü olarak da kullanılır.

Sarı: Mutluluk, enerji ve canlılık ile ilişkilendirilir. Ayrıca dikkat çekmek, neşeli ve enerjik hissetmek için kullanılabilir.

Mor: Lüks, zenginlik, yaratıcılık ve hayal gücü ile ilişkilendirilir. Ayrıca mistik ve gizemli bir havası vardır.

Turuncu: Enerji, sıcaklık ve neşe hissi yaratır. Ayrıca hareketlilik, heyecan ve cesaret sembolü olarak da kullanılabilir.

Pembe: Romantizm, şefkat, sevgi ve yumuşaklık hissi yaratır. Ayrıca genellikle kadınsılık sembolü olarak da kullanılır.

Bu sadece bazı renklerin bazı anlamlarıdır. Ancak renklerin anlamları, kültürden kültüre ve kişiden kişiye değişebilir." dedi. (openai.com alıntısıdır)

Velhasıl renkler sizin verdiğiniz anlamlarca güzeldir. Onlara olmadık anlamlar yüklemeyin lütfen. Kırmızı giydiği için birini eleştirmeyin, ya da sarı sana hiç yakışmamış demeyin. 

Çektiğiniz fotoğraflar siyah/beyaz olabilir, ama siz hayatınızı olabildiğince renklendirin.

Son söz şiirin olsun yine chat.openai.com seçti bizim için şiiri..

"Merhaba! Renklerle ilgili birçok güzel şiir vardır, ancak "Kırmızı Şimşek" şiiri ile William Carlos Williams tarafından yazılmış bir şiir, renklerin güzelliğini ve anlamını vurgulayan etkileyici bir örnektir:

Kırmızı Şimşek

Kırmızı şimşek, tırnaklarıyla bulutları yırtar,

Gökkuşağı renklerini yayar her tarafa.

Bir an için durursun, sonra kaçarsın,

Karanlıkta iz bırakarak.

Bir çağlayanın coşkusu gibi,

Duygularımı harekete geçirirsin.

Gözlerimi açarım, içimdeki ateşi görürüm,

Yüreğimdeki alevleri hissederim.

Kırmızı şimşek, seni seyrederken,

Hayatın güzelliğini görürüm.

Bir an için durursun, sonra kaçarsın,

Ama seninle kalır renklerin sihirli dünyası."